Antalyasporumuzun Yönetim Kurulu, sezon başından bu yana süregelen hakem hatalarına ilişkin basın toplantısı yapma gereği hissetmiştir. Antalyaspor Yönetim Kurulu Üyesi  Emin Altıner tarafından Hasan Subaşı Tesisleri’nde düzenlenen basın toplantısının satırbaşları şöyle:

Sezonun başından bugüne kadar yaşadığımız hakem hataları karşısında, “hakem de insandır, hata yapabilir…” düşüncesi ile hep sustuk.

Fakat bu gün geldiğimiz nokta da susmanın bir anlamı kalmamıştır. Bu güne kadar oynamış olduğumuz 8 maçın,  6’sında  yaşadığımız hakem hataları, maalesef takımımızın sportif başarısını engellemiştir.

Oynandığı günün akşamı tüm televizyon kanallarında yorumcular tarafından yüzde yüz hatalı karar olarak yorumlanan bu pozisyonları şöyle bir göz önüne getirirsek:

Henüz sezonun ilk maçı, lige erken başlayan en hazır takımlardan Osmanlıspor ile sahamızda oynuyoruz, 36. dakikada defansımızın arkasına atılan bir topta rakip oyuncu ofsaytta olmasına rağmen, hakemin devam kararı sonucu, kalecimiz Fornezzi faul yapmış ve kırmızı kart ile oyun dışı kalınca, Antalyasporumuz 65 dakika hakemin hatası sonucu on kişi ile oynamak zorunda kalmıştır.

Üçüncü hafta sahamızda oynadığımız Konyaspor maçında, 16. dakikasında kalecisine geri pas yapan rakip takım oyuncusu Ali Turan, hemen arkasında baskıya gelen oyuncumuz Charles’ın yüzüne müdahale de bulunmuş ve engeleyip düşürmüştür. Hakem bu pozisyonda maalesef penaltımızı vermemiştir.

Yine aynı maçın 28. dakikasında takımımız hücum ederken, oyuncumuz Yekta Kurtuluş net bir faul ile durdurulmuş ve hakem bu pozisyonda devam kararı vermiştir.

Dördüncü hafta deplasmanda oynadığımız Karabük maçının 18. dakikasında sağ köşe bayrağının önünde Karabükspor kalecisine baskıya giden oyuncumuz Mbilla’ya yapılan çok sert harekete hakem maalesef seyirci kalıp devam kararı vermiştir.

Beşince hafta sahamızda oynadığımız Akhisar  maçının 86. dakikasında  skor 0-0 devam ederken, sağ taraftan kullandığımız köşe vuruşunda arka direkte bulunan oyuncumuz Deniz Kadah rakip takım oyuncusu tarafından yere indirilmiş, hakem bu pozisyonda penaltı kararı vermemiştir.

Altıncı hafta deplasmanda oynadığımız Galatasaray maçının 47. dakikasında takımımız 1-0 galip iken, sağ taraftan ceza alanı içerisine yapılan orta da ön direkte bulunan Chico’nun yaptığı müdahaleye hakem faul vererek, Eto’o ile bulduğumuz nizami golü geçersiz saymıştır.

Yine aynı karşılamanın, 69. dakikasında maç 1-1 devam ederken rakip oyuncunun ceza sahası içerisinde oyuncumuz Ramın Motta’ya yaptığı sert hareket karşısında hakem penaltı kararı verememiştir.

Bu hafta deplasmanda oynadığımız Beşiktaş maçında 45+1 de futbolcumuz Charles’a yapılan sert müdaheleye hakem devam kararı vermiş ve bu pozisyon neticesinde hakemin hatası kalemizde gol görmemize neden olmuştur.

Yine aynı maçın 50. dakikasında sol tarafta Gökhan Gönül’ün oyuncumuz Ramon Motta’ya yaptığı sert harekete faul veren hakem, maalesef kart göstermeyi unutarak çifte standarta imza atmıştır.

Yine Beşiktaş maçının 64. dakikasında maç 1-0 aleyhimize devam ederken Beşiktaş ceza sahasının sağ köşesinde futbolcumuz Deniz Kadah, rakip takım oyuncusu Adriano ile ikili mücadeleye girip kazandığı topu hakem faul olarak değerlendirmiş ve hakemin bu hatası takımımızın gol pozisyonuna engel olmuştur.

Yine Beşiktaş maçının 67. dakikasında skor 1-0 Beşiktaş’ın lehine devam ederken topla ceza sahasına yaklaşmakta olan oyuncumuz Charles, ceza yayı üzerinde düşürülmesine hakem seyirci kalmış ve devam kararı vermiştir.

Maalesef takımımız iyi başladığı, iyi oynadığı ve futbolu ile takdir edildiği bu maçlarda hakem hataları nedeni ile puan kayıpları yaşamış ve başarısı engellenmiştir.

Özellikle son iki maç da sporcularımızın ve teknik ekibimizin maç boyu göstermiş oldukları, yüksek derecede ki gayret ve istekli oyun anlayışı bizlere yarın için ümit vermiştir.

Futbol da her ihtimalin olduğunu, hakkı ile yenmenin ve yenilmenin de erdemle karşılanması gerektiğine yürekten inanıyoruz.

Sadece oynadığı futbol ile gündeme gelmeyi hedefleyen Antalyasporumuzun , bu güne kadar yaşamış olduğu hakem hataları nedeni ile sessiz kalmasının acizlik olarak algılanmamasını, sesimizi yükselttiğimizde de hiç bir kurum ve kuruluştan imtiyaz beklemediğimizi, beklentimizin sadece hakem kararlarında bir standartın yakalanması ve haklarımızın gasp edilmemesine yönelik olduğunu ve bundan sonra maruz kalabileceğimiz  hatalar neticesinde,  sesimizi daha da yükselteceğimizi kamuoyuna duyurmak isteriz.